31 Temmuz 2015 Cuma

mavi ay yanlışı..,

gökyüzüne bakıp hani bu gece mavi ay olacaktı..?!
bu bildiğimiz ay..!
önce biraz sarı-turuncu gibi çıktı, şimdi beyaz ışıklı
tasarruflu ampul gibi parlıyor..
hani mavi, diyeceğiniz bir akşam..
sizi kandırdılar..
şimdi aydınlanacaksınız..
dolunay gibi..!!
efendim ay mavi değil çünkü;

23 Temmuz 2015 Perşembe

yalnız adamlar, korkunçtular..,

eskiden, çook eskiden, daha biz çocukken yalnız yaşayan adamlardan korkardık..
ben o zamanlar bizi korkutan şeyin yalnız adamların “korkunç” görüntüleri zannederdim.. 
şimdi ise bizi korkutanın “yalnızlıkları” olduğunu biliyorum.. 
alışılmadık, bilinmedik, anlamsız, gizemli bir şeydi bizim için bir adamın yalnız olması.. 
çünkü bizlerin ve bizler gibi olan herkesin “birileri” vardı o zamanlar..

13 Temmuz 2015 Pazartesi

hayye-alel-felâh*..,

size “bütün esnafın ortak noktası nedir.?” diye sorsam muhtemelen
herkes değişik bir cevap verir..
bana sorsalar hiç düşünmeden 
“ezan okunurken radyonun sesini kapatmak” derim..
evet, 
bir esnaf malı eksik tartarken,
parayı fazla söylerken,
ayıplı mal satarken,
veresiye defterine bir yoğurt ilave ederken,

12 Temmuz 2015 Pazar

OXI demeyecektim..,

ne oldu ?!
işte olanlar yine bana oldu..
ülkemin sevgili romantik ve zafere aç, ayakları yere basmayan solcularının aklına uyup bu ay kirayı yatırmadım!
hem de yıllık artış yapmam gereken ayda..
ne düşündüm..?!
işte kapitalist ve emperyalist ve evsahibi kartellerinin adamına karşı onurumu, gururumu korumayı..
ona karşı dik durmayı..
kadıköyün göbeğinde, deniz kenarında, haydarpaşa garı, ayasofya, ve beyazıt kulesi manzaralı deniz

10 Temmuz 2015 Cuma

"af'edersiniz, saatiniz kaç acaba...?

eskiden sokakta "saat sormak" diye bir şey vardı..
birine saatini sorardın..
"af'edersiniz, saatiniz kaç acaba...?"
o da bunca kişi arasından onu seçip de saat sorduğun için
hafiften kasılarak şöyle bir kolunu 45 derece kaldırarak saatini ışığa doğru tutar gibi bakar ve kimisi "üçü çeyrek geçiyor, dört buçuk" gibi yuvarlak, kimisi "altıyı onyedi geçiyor" gibi kesin ve titiz bir şekilde saati söylerdi...
bana biri saati sorduğunda -ki bu hep aniden ve beklenmedik bir zamanda olur- adeta saat okumayı bir anda unutuverirdim..
bir insan saate bakar da bir türlü söyleyemez mi..?!
çaresini şöyle bulmuştum..

3 Temmuz 2015 Cuma

“hiçbir şey” istemek..!

şikayet ettiğimiz şeylerin bir çoğu bize “şikayet etmemiz gerektiği” öğretilenlendir..
örneğin monotonluk.. 
her günümüz bir önceki gün gibi olduğu.. 
hiçbir değişiklik olmaksızın
ye, iç, git, gel,çalış, yat kalk.. 
ne kötü buluruz bu yaşamı.. 
monoton bir hayatım var diye şikayet ederiz..
aslında mükemmel bir yaşamdır bu..
doğal olandır..
doğa, bütün canlılara monoton, dünüyle aynı bir hayat sunmuştur.
bunun dışına çıkan, çıkmaya çalışan canlı telef olur..

Instagram'da "Kalp" rekorunu kırdı..,


işte 2 milyon 700 bini geçen "beğen" sayısı ile instagram rekoru kıran Kendall Jenner'in fotoğrafı..
Kim Kardashian'ın kardeşi olunca 30 milyon takipçin de oluyor 3 milyon like da alıyorsun..,
zaten hep söylerim..
bir fotoğrafa "iyi fotoğraf" denilmesi için takipçi sayısının % 10 unu geçmesi gerekmektedir..
bu fotoğraf da netlik ve ışık gibi bir çok sorunu olmasına rağmen iyi düşünülmüş, iyi hazırlanılmış bir fotoğraf sayılabilir.
ve 30 milyon takipçi için de normal bir beğeni sayısıdır..
işte o fotoğraf..,

2 Temmuz 2015 Perşembe

bir beton çirkinliğini sanata dönüştürmek..,



geçen gün kabataş sahilinde, güzel sanatlara yakın bir konumda kıyıya atılmış koca bir beton bloğun önünde bir elinde çekiç, diğer elinde bir taslak resim, bir ileri bir geri giderek koca beton bloğu çekiçleyen bir adam gördüm..
kimsenin dikkatini çekmeden işini yapıyordu..
yanaşıp baktığımda bloğun tam köşesine bir rölyef çalıştığını gördüm..
çok fazla rahatsız etmeden bir fotoğraf çektim..
haftaya bir gün tekrar gidip bitmiş halini çekeceğim..
galiba bir goril kafası olacak..
ve sanırım kendisi güzel sanatlarda hoca..
fotoğraf çektiğimi görünce "arka taraftaki kartal başını çekin, o bitti" dedi. beton bloğun arkasına geçtim,

1 Temmuz 2015 Çarşamba

karıncanın yazdıkları..,

facebook fenomeni olmak işte böyle bir şey..!
bugün sayfamda yayınladığım "ÇİN’İ BURADAN KINIYORUM.." yazım kendi sayfamda şu ana kadar 62 beğen'i almış 42 kişi tarafından yeniden paylaşılmışken, yazımı paylaşan Rabia Mine dostumun sayfasında 156 beğen alırken, yazıyı kendi sayfasında paylaşanların sayısı 83 'ü bulmuş..
bunun sevindirici bir yanı var aslında..
ve bu sevindirici yanı için yazılıyor hep bu yazılar..
nedir o derseniz, cevabı rabia mine'ye gelen o mesaj işte..
her zaman söylerim..
ne yazıyorsam "tek bir kişi" için yazarım..
ama o tek kişi kimdir bilemem..!
benim yazdığım bir yazı nedir ki..?
çöle düşen bir damla..
ama ya o damla, ağzını açmış gökyüzüne bakan bir karıncanın üzerine düşerse..
bu, yeter..
işte o karınca ve yazdıkları;