Parkamı, botlarımı çıkarmayacağım. Ölüm gömleğini giydirecekler, giymeyeceğim. Traş olmayacam. Bir sigara yakacam, üstüne demli bir çay içeceğim. Haa... bak,
Rodrigez’in o ünlü gitar konçertosunu dinlemek isterim. Urganı kendim boynuma geçireceğim. Sonra dönüp beni seyredenlere sesleneceğim. Ölen bedenimdir, düşüncem yaşıyacak’’ diyeceğim.
Deniz’lerin avukatı Halit Çelenk abimiz yazdı, anlattı onların ne dediğini.
,,Mamak’ta darağacına gün sayıyorlardı. Beş Mayıs’ı altı Mayıs’a
düğümlendiği, kör karanlık gecenin yarısında, elleri ayakları zincirli
geçirdiler demir cağların önünde. Kara gözlerinin içi gülümsüyordu. Uzun
selvi buyunu sallaya sallaya.,,
‘‘Hadi eyvallah arkadaşlar’’ dedi Deniz.
,,Oturduğu koltuktan, infaz edilen sehpa görünüyordu. Babası Cemil, annesi ve kardeşlerine mektup yazdı. Sonuna şu notu düştü.,,
‘‘Ben Taylan Özgür’ün yanına gömülmek istiyorum’’ dedi.
Her zaman ölüme hazırlıklıydı. Ellerini arkada bağladılar. İdam sehpasına giderken şunu söyledi.
‘‘Parkamı, botlarımı çıkarmayacağım. Ölüm gömleğini giydirecekler,
giymeyeceğim. Traş olmayacam. Bir sigara yakacam, üstüne demli bir çay
içecem. Haa... bak, Rodrigez’in o ünlü gitar konçertosunu dinlemek
isterim. Urganı kendim boynuma geçirecem. Sonra dönüp beni seyredenlere
seslenecem. Ölen bedenimdir, düşüncem yaşıyacak’’ diyecem.
Yüzünü bana çevirdi.
‘‘Sakine Ablaya selam söyle. Bize çok emeği geçti’’ dedi.
,,Deniz uzun boylu, Yusuf onun omuz hizasına geliyordu. Üçüde anne ve
babasına yazdıkları orta boylu mektuplarından sonra, mitinge gider gibi
yürüdüler darağacına. İlkin Deniz çıktı sehpaya. İnsanın tüylerini diken
diken eden, şu cümleler dudaklarından döküldü.,,
‘‘Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın
Marksizim–Leninizim! Yaşasın Türk ve Kürt halkının kardeşliği! Yaşasın
işçiler köylüler! Kahrolsun Emperyalizm.
Yaptığım hiç bir şeyden pişman değilim’’ dedi.
,,Ani bir hareketle tabureye vurdu. Uzun boyu boşlukta sallandı Deniz Gezmiş. Saat: 01:25,,