9 ayak buzdolabı..,

benim babam haydarpaşa garı cer atölyelerinde işçiydi. bildiğin düz işçi.
annem de ev kadını.
bildiğin düz ev kadını.
o yıllarda, -bak elli sene öncesinden bahsediyorum-
eve buzdolabı alınmıştı.
hem de 9 ayak..! o zamanlar buzdolabı kelimesinin hemen ardından gelirdi “ayak”
7.5 ayak, 9 ayak, 11,5 ayak falan.
ben, eğilir buzdolabının altına bakar niçin 9 tane ayağı olduğunu, buna niye ihtiyaç duyulduğunu düşünür dururdum.

sonra çamaşır makinası geldi eve.
hayır babama piyango falan çıkmamıştı.!
halâ cer atölyelerinde çalışıyordu.
sıkma kollu, merdaneli çamaşır makinası üstten kapaklıydı. 

içindeki çamaşırların yıkanışını, bir sağa, bir sola savruluşunu kapağını açıp seyredebiliyordun.
ben ise, buzdolabının öndeki iki ayağından başka diğer ayaklarını halâ göremiyordum.
ve halâ bir anlam veremiyordum.

sonra o çamaşır makinası gitti. yerine yeni çıkan tamburlu makina geldi. artık pencere öndeydi ve kapağını açamıyorduk.
babam hala cer atölyelerinde işçi tulumuyla çalışıyordu.
ve halâ piyango çıkmamıştı bize.
ama bu yeni çamaşır makinasının bir numarası vardı.
hızla kurutmaya geçtiği zaman öne doğru en az
bir adım kadar yürüyordu.
resmen titreye titreye yürüyordu.
işte o zaman çözmüştüm ben buzdolabının niçin 9 ayak olduğunu. o, her an çalışıyordu.
masa gibi sadece dört ayağı olsaydı, çamaşır makinası gibi geceleri yürürdü o da!!.
adamlar ona 9 ayak yaparak yürümesini engellemiş, yere sağlam basmasını temin etmişlerdi.!!
bu kadar basitti.
ve ben bunu kendi kendime çözmüştüm.
vikipedyaya, gugıla daha 30-35 sene vardı.

ayağın, foot (feet) olduğunu, yaklaşık bir feet’in 30 cm. olduğunu, buzdolabının ölçü birimi olduğunu, dolayısıla yaklaşık 2,7 m3 lük hacmini ifade ettiğini sanırım üniversiteye falan giderken öğrenmiştim.
laf atmanıza gerek yok.
evet salaktık biz biraz..
evet biraz.
o kadara da değil..!

eğer sorarsanız ki; senin için zenginlik ölçüsü nedir..
yatak odasında ebeveyn banyosu olmaktır..!
benim için, ebeveyn banyosu olan, zengindir..!