11 Aralık 2012 Salı

inci pastanesi..,




devlet tarafından el atılsa bir dünya marka olacakmış..bunu da okudum ya tvitırda pes..inci hiç bir zaman dünya markası olmayı düşünmedi..zorla mı yapacaksın..adam markayı genişletmek için ne yaptı..bulmuş para getiren tek bir ürün sattı allah sattı..gittikçe kötüleştirdi allah kötüleştirdi...sos, az kakaolu bol nişastalı hale geldi allah geldi..son yediğimde artık nişasta kabak tadı vermeye başlamıştı. oradan yine de bir şey almadan geçmemek adına uludağ tatlısı alıyordum ben..bileniniz var mı acaba..orada böyle bir tatlı da vardı ve profiterolden çok daha kaliteli bir tatlı idi..saray pastanesine bir şey olmuyormuş..saray 1949'dan beri hizmet verdiği binadan çıkartılmadı mı..orası demirören
alışveriş merkezi olmadı mı? adam ne yaptı..? gitti karşısına çok katlı, aynı tarzda çok daha iyi bir mekan açtı devam ediyor..inci hiç bir zaman orada oturulan, sohbet edilen, söylendiği gibi aşıkların buluştuğu bi yer falan da olmadı. siz nereden bahsediyorsunuz bilmiyorum..incinin sahipleri her zaman yesinler gitsinler anlayışında oldu..hiç bir zaman yüzü gülmeyen, sinema gişesinde bilet kesen kadınlardan farksız bir eda ile yıllarca o kadın benden para aldı, bir gülümsemedi ...niye "hiç bir yerde şubeniz yoktur" çünkü bu bir tercih meselesidir ve markanın sahibini ilgilendirir ve onun da en doğal hakkıdır..istanbula, türkiyeye yayılmış onlarca şubesi olmayan bir marka nasıl dünya markası olacak biri bana anlatsın..kafanı kaldırır bakarsan her yönüyle dökülen o muhteşem bina elbette en iyi şekilde restore edilmeli, emek gibi inci de o binada, -aynı yerlerinde- yeniden açılmalıdır..tabii burada yer verilir de inci şimdi söylediği gibi bir daha hiç bir yerde yeniden açmayacağız diyorsa bu da tüm şımarık söylemine rağmen onun en doğal hakkıdır..unutmayın inci bir özel kuruluştur..devletin değildir..hoş devletin olsa ne olurdu ki..ha, bu arada muhafazakarlık eskiyi korumak, kollamak ve yaşatmak  değil miydi sorusu beynimi kurcalamakta devam ediyor.m.b.ce

not..yukarıdaki fotoğraf tabelasında da yazdığı gibi Cafe Royal'e ait. Kendisi Londra'da. 143 yıllık bir kafe ..Dünyanın en iyi şarap mahzenine sahip. Eski İngiltere Başbakanı Winston Churchill ve Oscar Wilde buranın müdavimleriydi. Bu kafe 2008 yılında kapılarını kapattı..Öyle ekonomik nedenlerle falan değil..Son ay 15 bin müşteriye hizmet vermişti. Kapanma nedeni bu güzelim binanın yıkılmasıydı..Peki bina niçin yıkıldı..Otel olması için..Peki binayı kim satın almıştı..İsrailli bir emlak şirketi..(hadi hayal edin bakalım bizde olsaydı)
Bunları da, "Avrupada böyle yerleri koruyorlar şekerim, giitiğimiz zaman arayıp buluyor, kahvemizi içiyor, yüz yıllık pastaları yiyoruz" diyenler için yazdım..m.b

Hiç yorum yok: