12 Haziran 2016 Pazar

Baylan ve Mösyö Harry..,

sanırım son İstanbul beyefendisini kaybettik.
ve tabii son Kadıköy beyefendisini..
dün Baylan Pastanesi vitrininde bu ilanı görünce anladım..
Harry Lenas’ın benim üzerimde çok büyük etkileri vardır.
o, hayatımda küçücük bir çocukken bana koskoca bir
beyefendi gibi davranan yegâne insandı.
öyle etrafımdaki diğer büyükler gibi yapmacık falan değil,
gerçekten büyük bir insan,
ciddi ciddi bir müşteri gibi hissederdim
onun karşısında kendimi.. 
daha 5-6 yaşındayken.



daha sonra patron-çalışan ilişkisinin en güzel örneklerini de onda gördüm.
gerçek manâda ilk çalışan arkadaşım Taki’ydi ve Baylan Pastanesinde 
onun yanında garson olarak çalışıyordu.
15-16 yaşlarındaydık.
mahalleden arkadaşlar, cebimizde paranın en bol olduğu bayram ertesi zamanlarda Baylan’a gider Taki’ye siparişimizi verirken çok eğlenirdik.
o ise ciddiyetini hiç bozmadan sokakta koşturduğu arkadaşlarının siparişlerini alırdı.
Harryy Lenas bu durumu farkeder bize başka bir garson yollardı.
Taki’yi bu zor durumdan kurtarmak için.
Beyaz porselen fincanlarda ve tabaklarda ilk kapuçinoyu onun sayesinde içtik ilk kez..
tabii o, bizim için “köpüklü- sütlü kakoao”ydu..
sonra büyüdüm. koca adam oldum. 
40’lı yaşlarımdaydım.
birgün tezgahın önünde ilk kez gördüğüm makaronlara bakarken
kasadan inip yanıma geldi.
vitrinin arkasındaki tezgahtara tepsiyi çıkarmasını söyledi.
tezgahtar rengarenk, sıra sıra makaronların olduğu tepsiyi cam tezgahın üzerine koydu.
Harry Lenas eliyle bir tane alıp bana uzattı.
"tat bakalım ilk kez az önce yapıldı" dedi.
türkiyede makaronu ilk kez tadan müşterilerden biri olduğumu bilmeden attım ağzıma.
muhteşem bir tattı.. böyle bir şey yememiştim hiç.
sonra bir tane daha. bu da kivili.
sonra bir tane daha bu da limonlu.
karıştığını farketti ve bir bardak su istedi.
bir yudum al dedi. 
aldım devam etti.
bu da frambuazlı, 
bu da vanilyalı..
bu da karamelli.
Türkiyedeki gerçek manâda tek parfe, Baylan’ın Adisababa’sıdır..
ve tabii kup griyeyi anmadan ne Baylan konusu,
ne de Harry Lenas konusu biter..
bu güne kadar dünyanın çeşitli yerlerinde çeşitli pastalar, tatlılar, kekler, kuplar, vs. yedim.
üzerine halâ onun icadı "kup griye" gibi bir tatlı gelmedi.
yemedim.. icad edilmedi..
nur içinde yat Mösyö Harry Lemas..
dükkânının önünden her geçişimde hatıranı yad edeceğim.., 
m.b
 —

Hiç yorum yok: