21 Kasım 2016 Pazartesi

fotoğrafçı tacizi..,

Belgrad'ın ana meydanında dolaşırken bir sürü anne-baba ve çocuğun etrafını sardığı büyük balonlar üfleyen gencin olduğu tarafa doğru gittim. 
fotoğraf makinem boynumda asılı.
bir süre seyrettim sadece. çocuklar çığlıklar atarak gencin üflediği insan büyüklüğündeki balonların peşinden koşturuyor, kimisi dokunup patlatıyor, kimisi yaklaşıyor ama patlatmaya kıyamıyordu.
balonların güneşin altında gökkuşağı renklerine büründüğünü görünce hemen ardındaki güzel sarı binayı ve önündeki heykeli balonun içine alarak fotoğraf çekmek istedim. 
fotoğraf makinem ile istediğim kadrajı elde etmek için balonları takip etmeye başladım.
daha 10 saniye geçmemişti ki; iki baba ve bir anne üzerime doğru yürüdüler.. 
sırpça bir şeyler söylüyorlardı ve ben fotoğraf çekmemi istemediklerini hareketlerinden anladım.
sonra genç erkeklerden bir tanesi gayet kibar bir şekilde ingilizce "çocuklarımızın fotoğraflarının bilmediğimiz yabancı kimseler tarafından çekilmesini istemiyoruz" dedi.
üç-dört yaşında çocuklardan bahsediyorlardı. ben sözünü söyleyip uzaklaşmak isteyen genç babayı kolundan tutup çekebildiğim üç dört balon fotoğrafını gösterdim. içinde hiç çocuk yoktu. balonlar yerden dört-beş metre havalanmışlardı.
ama o karelerden birinde bir çocuk fotoğrafı olsaydı gözünün önünde silmekle beraber 
çok utanırdım.
bunu şunun için anlatıyorum. gündemimizle de ilgili aslında.
hem anne babalar, hem de fotoğraf çeken arkadaşlarım için.
anne babalar çocuklarınızın tanımadığınız kişilerce fotoğrafının "izinsiz" çekilmesine asla müsaade etmeyin... 
izin istendiğinde ise, izin vermemeniz en doğal hakkınızdır ve doğru harekettir, yapılması gerekendir.
izinsiz çocuk fotoğrafı çeken arkadaşlarıma ise buna hiçbir şekilde hakları olmadığını hatırlatmak isterim..
yanında izin alabileceğimiz anne babaları olmayan çocukların fotoğraflarını çekmemiz hiçbir şekilde hakkımız değil ve asla etik de değil.
saygılarımı sunarım..,

Hiç yorum yok: