Bildiğimiz şekliyle çay ve kahve hayatımızda çok uzun süredir var olsa da, -tüm kategorilerde olduğu gibi- birtakım önemli trendlere kayıtsız kalamayarak hem Türkiye’de hem de dünyada bir değişimden geçiyor. “3. dalga kahve”, “coldbrew”, “rooibos blend”, “soğuk demleme çay” gibi pek de alışkın olmadığımız tanımları, son zamanlarda sıkça duymaya başladık.
Modern ve artizan çay mekanları konusunda –önemli- bir adım da Starbucks’tan geliyor. Starbucks, 2017 yılı için planlarını açıklarken, kendi bünyelerinde bulunan Teavana adındaki çay zincirlerinin Türkiye’de açılacağını duyurdu. Burası da tıpkı Starbucks gibi ancak kahve yerine tamamen çay konseptine sahip bir mağazalar zinciri olacak. Hatta Starbucks’ın öngörülerine göre bundan yakın bir gelecekten itibaren, elde edecekleri cironun üçte biri kahveden, üçte ikisi ise çaydan gelecek.
Soğuk demleme kahveler de bu üçüncü dalga kahve trendinin önemli bir sonucu. Öğütülmüş kahve formatında yeni bir ilgi alanı yaratan soğuk kahve, diğer hazır kahvelere göre göre daha çok emek isteyen ve daha yoğun yöntemler kullanılan bir tür
Soğuk kahvelerin orijinal öncüleri Grady’s ve Chameleon Cold Brew markaları olsa da, hızlı gelişen bu endüstriye Peet’s Coffee and Tea, Starbucks gibi markalar katılmakta tereddüt etmedi. Bu soğuk kahve trendi, artık kendini evde imal ettirecek talep seviyesine ulaşmış durumda. Yakın zamanda Starbucks tüketicilerin evde Starbucks soğuk demleme kahve yapmasını sağlayan Cold Brew Pitcher paketlerini duyurdu. Evde soğuk kahve demleme fikri tüketiciler için de ev tüketimi bağlamında önemli bir yenilik. Değişik tatlar, ekstra içerikler, süt seçenekleri gibi beraberinde getirdiği işlevsellik ve kişiselleştirme imkanları, soğuk kahve portföyünü genişletebilecek potansiyel nedenlerden sayılabilir.
kaynak - brandtalks.org/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder