10 Ağustos 2023 Perşembe

Hastane Günlüğü

 dün öğlenden sonrayı annemle birlike haydarpaşa numune hastanesinde geçirdim. annemin böbrek rahatsızlığı nedeniyle.

annemin doktoru 133 yaşında bir uzman doktor. erkek.
aldığımız sonuçları kendisine götürdük.
zaten bilgisayar ekranına düşmüş olan tahlil neticelerini vatandaşlık numarasını girerek görmeye çalıştı..!
biz annemle doktorun masası önündeki koltuklarda oturuyoruz. karşılıklı. doktor ekrana bakıyor, biz annemle bakışıyoruz.
doktor ekrana bakıyor ben odaya göz gezdiriyorum.
cam kapaklı dolabın camı çıkmış, cam yere konmuş, lavaboda likit sabun akmış, pembe bir gölcüğün içinde yüzüyor plastik şişe, her dispenser havlu peçete kutusu gibi boş, içinde peçete yok.
doktor ekrana bakıyor, ben arkasındaki camdan çam ağaçlarına bakıyorum, annem bana bakıyor,
doktor ekrana bakıyor, yüzünde sıfır mimik, eksi 1 jest..
tıpta buna ex olmak mı deniyor. olabilir mi. ?!
tıbben ölmüş ama ekrana hala bakıyor olabilir mi..!
ben anneme bakıyorum, annem bana bakıyor, doktor ekrana.
annem dudak hareketleriyle bana “ne yapıyor bu.?” diye soruyor, kucağındaki ellerini iki yana açarak.
doktor görmüyor bunu, çünkü ekrana bakıyor.
ben “matematik problemi çözüyor" diyorum annemin anlamayacağını bilerek. anlamıyor zaten.
doktor sonunda hareket ediyor. kımıldıyor.!
bakışlarını ekrandan ayırıp önce anneme, sonra bana bakıyor. “neredeyim ben..?!” diyor.
şaka şaka, ama böyle sorması gerekiyordu. neyse.
anneme bakıp benim problem çözüyor savımın gerçekliğini kanıtlarcasına sonuçları açıklıyor.
"böbreklerinizin yüzde 41 ‘i çok iyi çalışıyor. bu da demek ki yüzde 59 işlev kaybı var. bu yüzde 59’un, yüzde 28’i yaşınızdan ötürü doğal olan kısmı. geri kalan yüzde 31 de doğal olmayan kayıp.. bunu tedavi edeceğiz.." diyor.
bu kadar.! teşhis bitiyor. !
ailem beni, benim de isteğim doğrultusunda sözelci olarak okuttu. ama durumumuz olmadığından ben, hayat içinde sayısalcıya evrildim. o nedenle anında anladım sonucu ve anneme baktım. anlamadı tabii diyerek. annem de bana baktı ve dudaklarıyla
“ne diyo bu be..?!” dedi.
doktor bize bakmıyordu o anda, sanırım başka bir probleme geçmişti.
ben anneme sessiz de olsa cevap veremiyorum, doktor görebilir diye. gözünü kaldırsa ekranın üzerinden beni görebilir.
pek ihtimal dahilinde olmasa da gözünü kaldırabilir yani.!
sessizce annemin ha bire içtiği su şişesine uzanıyorum.
ne yaptığımı bilmez bir halde şişeden koca bir yudum alıyorum. avurtlarım doluyor suyla..
o sırada annem doktora dönüp
“yüzde kaç demiştiniz sağlam böbrek…?!” diye soruyor.
ben avurtlarıma doldurduğum bütün suyu annemin kucağına püskürtüyorum.
bir itfaiye hortumunun yangına doğru tutulan ucunun ilk açıldığı andaki tazyiki ile.
doktor ekrana bakıyor. annem bana. ben yere…

Hiç yorum yok: