18 Ocak 2011 Salı

Firuzağa Kahvesi- Cihangir


fotoğraf..  © ali tanrısever 

Bir caminin altında, musalla taşının hemen yanındaki masada oturup,
kahveni içerken, insan bu kadar mı bir tabut içinde oraya konulabileceğini
düşünmez, piyasa yapacağım, yandaki masada mutlaka üç beş artist,
dizi oyuncusu göreceğim diye ölümü umursamaz, kahvesini yudumlar diye
her seferinde düşünürüm..
Ama yine de hep beraber toplaşırız orada, güneşin iliklerimizi ısıtmak için

üstümüze üstümüze gelişine izin veririz, "beni gördünüz değil mi?" bakışları
ile etrafını süzen şöhretleri görmemezlikten geliriz.. Tabii müdavim olmayanlar,
meraktan oraya düşmüş olanlar onlara istedikleri ilgi ve alakayı gösterirler..
Şöhretler de onları görmezlikten gelirler...
Öyle oldu bu gün de..Resmen masada otururken dirseğimi musalla taşına dayamışım..Sonradan fark ettim....