18 Mayıs 2012 Cuma

yeşile ermek..,


gündüz,
burada değil artık
sarı bir sis bırakıp ardında,
gitti...

akşam,
masanın köşelerinde
nafile dengelerde,
beklemede ...

ben,
sinsi bir niyetin buğulu serinliğinde,
masanın başında...

ve sen,
yeşil bakışlım,
tam karşımda



ve o,
beyaz saçlı,
akar su gibi berrak, 

bir suya eğilmiş,
suya değmiş, değdikçe ağarmış,
sükut bulmuş mukadeddes suda.

ve adam,
yaza gebe bu yumuşak mayıs gecesinde
hepsine bir soruya bakar gibi bakıyor...
pencereye yaslanmış perde,
dalgaların üzerinden masaya seğirtmede...
oyalanamayız daha fazla
bu yosun yeşili denizlerde...
biri bizi uyandırmalı,
bir masanın anaforunda boğulmamalıyız.

15052012 kadıköy