dün akşam alt kata teyzeme çay içmeye indim yemekten sonra..
kuzenciğim gelmişti akçaydan..
akçaya taşınalı bir ay olmadı, üçüncü gelişi istanbula..!
neyse çaylar içildi, çiyz kekler yendi.
yaklaşık bir saat sonra eve çıktım ve kitabıma kaldığım yerden devam etmek üzere kanepeye uzandım..
bir taraftan okuyor, bir taraftan da tavla sesi dinliyorum.
dinliyorum ama, düşünüyorum alt katta kimse yok, üst katta öyle kaya abiye tavla oynayacak arkadaşı falan gelmez.
zaten ilk kez duyuyorum bir tavla sesi apartmanda.
neyse, çıtı pıtı zar sesleri, çata pata pul sesleri gittikçe arttı ve ben
fırladım yerimden..!!
ocakta kaynamakta olan koca tavuk göğsü parçasından geliyor çata pata tavla sesi..!
(evet mutfağımın havalandırması muhteşemdir. tazı gibi burnum en ufak bir koku almadı..)
daha inmeden ocağa koymuştum, suyu lazım bana sözüm ona.
ama su gitmiş, tencere kararmış, göğsün alt tarafı bir siyah tutkalla tencereye yapışmış.
önce üzüldüm.
suya, tavuğa, tencereye.
sonra tencereden gelen hafif yanık, tütsülü koku aklıma dahiyane bir fikir getirdi..
tavuğu ters çevirip ocağın altını yaktım.
çatur çutur iki dakika da üstünü yaktım!
tencereyi de gözden tamamen çıkardım..
sonra tencerenin ağzını alüminyum folyo ile iyice kapladım..
üstüne kapağı da sıkıca kapattım.
bıraktım.
az önce kapağı açıp koca et parçasından keskin bir bıçakla jambon kalınlığında çok ince bir parça kestim ve attım ağzıma..
nefis bir füme..!!
şimdi elimde 10 liraya elde edilmiş 30-40 liralık bir füme et var.
ama 30-40 liralık tencere gitti..
bu tencereyi füme tenceresi..!! yaparsam, bundan sonraki fümeler daha ucuza mal olacak..
ve böyle böyle zenginleşeceğim işte..
örnek alın..,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder