nereden kaynakladığını sevgili arkadaşım
Reyhan Yaman'ın yeni çıkan kitabı
"Likör Hikayeleri" den aktarıyorum..
Kitapta kendisinin bizzat yaptığı ve güzel dükkanında sizleri
bekleyen likörlerin tarifleri de var..
“Osmanlı’da ramazan ayında gündüz afyon içemeyen bağımlılar, geceden üç adet afyon topağı hazırlarlarmış.
Bunlardan ilkini bir, ikincisini iki, üçüncüsünü de üç defne yaprağına sarar, sahurda yutarlarmış.
Mide asidiyle defne yaprakları kalınlıklarına göre farklı zamanlarda eriyerek afyon etkisini ortaya çıkarırmış.
Defne yapraklarının yerini bazen başka malzemelerin aldığı da oluyormuş.
Tütün yaprağı, hatta koyun bağırsağı gibi.
Böylece müptelalar akşamı edermiş.
Bu o kadar yaygınmış ki, o zamanların mahkeme kayıtları diyebileceğimiz şeriye sicillerine işlenmiş örnekleri var.
“Afyonum patlamamıştı kadı efendi o yüzden darbettim” diyerek ceza indirimi alındığı oluyormuş.”
Likör Hikâyeleri, s. 124, Reyhan Yaman.
Kitapta kendisinin bizzat yaptığı ve güzel dükkanında sizleri
bekleyen likörlerin tarifleri de var..
“Osmanlı’da ramazan ayında gündüz afyon içemeyen bağımlılar, geceden üç adet afyon topağı hazırlarlarmış.
Bunlardan ilkini bir, ikincisini iki, üçüncüsünü de üç defne yaprağına sarar, sahurda yutarlarmış.
Mide asidiyle defne yaprakları kalınlıklarına göre farklı zamanlarda eriyerek afyon etkisini ortaya çıkarırmış.
Defne yapraklarının yerini bazen başka malzemelerin aldığı da oluyormuş.
Tütün yaprağı, hatta koyun bağırsağı gibi.
Böylece müptelalar akşamı edermiş.
Bu o kadar yaygınmış ki, o zamanların mahkeme kayıtları diyebileceğimiz şeriye sicillerine işlenmiş örnekleri var.
“Afyonum patlamamıştı kadı efendi o yüzden darbettim” diyerek ceza indirimi alındığı oluyormuş.”
Likör Hikâyeleri, s. 124, Reyhan Yaman.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder